All the artworks used on this blog including the header are produced by Demon Mathiel.
Başlık dahil olmak üzere bu blogda kullanılan tüm görseller
Demon Mathiel'e aittir.

26 Mart 2010 Cuma

maskeli balo ve onun sahte yüzleri

ben hiçbir zaman defterimin kenarlarına kelebekler, çiçekler, kalpler çizen bir kız olmadım. böyle her bir şeyim cicili bicili olsun, her türlü eşyam "bu bir kıza aittir" diye bas bas bağırsın falan istemedim. beyaz atlı prensin son model atıyla geldiği ve benim onu pembe panjurlu evin mis kokulu bahçesinde karşıladığım hayallerim olmadı mesela. ama karşıma çıkan her erkek bu kafada oldu niyeyse. gelen geçen gül bahçesi vaadetti, önüme gelen diz çöküp serenat yapmaya kalktı, ipini koparan mutluluğun tablosunu yapabileceğini idda etti. yahu ben böyle bir şey istemedim ki, benim böyle bir beklentim yok ki sizden. adam olun, mantıklı olun, insan olun istedim ben. sonuçta karşınızda saçları on metre, cadının verdiği elmayı yutup yüz senedir uyuyan kül kedisi yok ki. normal bir insanım, normal beklentilerim var. ha beklentilerimi yükseltmeye niyetiniz varsa, içini de doldurun hocam.
diyemedim hiç. mecbur masalları dinleyip sıkıldım. çok sıkıldım hem de.

bir ilişkiye başlarken neden yapamayacağımız şeyleri yapabilecek gibi davranırız ? neden pervasızca sözler verip utanmazca kandırırız karşımızdakini ? hayır, bu yolla sadece karşımızdakinin beklentilerini yükseltiyoruz, başka bir halta yaradığı yok. üstelik beklentiler ne kadar artarsa sonundaki hayal kırıklığı da o kadar artıyor. ve evet, maalesef sonunda bir hayal kırıklığı oluyor, olmak zorunda. boş vaatlerle kendini olmadığın biri gibi gösterip tutamayacağın sözler verirsen sonunda darbe olmaz ya, nur topu gibi hayal kırıklığı olur. sonra vay efendim terketti, vay efendim her şey çok da mükemmelken gitti, yok efendim g.t gibi ortada bıraktı beni. bırakır tabi, o seni sevmedi ki, senin olduğunu idda ettiğin kişiyi sevdi be manyak.
belki kendini olduğun gibi anlatsan, gül bahçeleri vaad etmeyi bırakıp ufak apartman katından bahsetsen kabul edecek seni. belki onun istediği de bu, belki aradığı bu. ki öyle olmasa bile en azından hayal kırıklığı yaşamayacak, bu da senin hanende bir artı olacak. ama yok, nasıl bir ego varsa biz ademoğullarında, kendimizi olduğumuzdan beş beden büyük göstermezsek eksik hissederiz. saçmalık.




belki abarttığımı düşünüyorsunuz, belki durumu hakikaten çok abarttım. ama durum bu aslında, hepimiz yaşıyoruz bunu. her biten ilişkinin içinde bir hayal kırıklığı gizli, her devam eden ilişki bunun tonlarcasını barındırıyor. ben artık hayal kırıklığı yaşamak istemiyorum. karşıma çıkacak kimsenin mükemmeli oynamasına gerek yok, insanların mükemmel olamayacağını çoktan kabullendim ben - 15 yaşımda falan. mükemmeli oynayanlar sadece sıkıyorlar artık beni, gereksiz kandırmacalarla geçen zaman kayıpları hepsi.

bide : baharın gelmesine yakın bir ilişki bitirme furyası aldı başını gidiyor. herkes sevgilisinden ayrılıp bana dert yanıyor niyeyse, bende gelip buraya patladım sonunda. yeter kardeşim, neyseniz o olun, başkası gibi davranmayın, sonra aman ilişkim bitti, sevgilim terketti, ay ayrılıcam valla diye gelip kafamı becermeyin. yeter be.